Skip to content Skip to footer

KANSER HASTALARIYLA PSİKOLOJİK DESTEK AÇISINDAN NASIL İLETİŞİM KURULMALI?

Kanser, yalnızca bedeni değil, zihni ve ruhu da derinden etkileyen zorlu bir süreçtir. Bu süreçte hastaların en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri, doğru, empatik ve destekleyici bir iletişimdir. Psikolojik destek açısından etkili iletişim, hastanın duygusal yükünü hafifletmekle kalmaz, tedaviye uyumunu ve yaşam kalitesini de artırır. Peki kanser hastalarıyla nasıl bir dil ve tutum içinde olmalıyız?

1- Empati Kurmak, Anlamaya Çalışmak

Empati, kanser hastalarıyla iletişimin temelidir. Onların yaşadığı duyguları yargılamadan, değiştirmeye çalışmadan dinlemek çok kıymetlidir. “Senin yerinde olsam ben de böyle hissederdim” gibi cümlelerle duygularını anladığınızı göstermek, yalnız olmadıklarını hissettirebilir.

2- Sözlerden Çok Duygulara Odaklanmak

Sadece “iyi düşün, her şey güzel olacak” demek çoğu zaman yetersiz ve yüzeysel kalabilir. Bu cümle, hastanın hislerini geçersizleştirme riski taşır. Onun yerine duygularını açmasına alan tanımak, “Kendini nasıl hissediyorsun?”, “Bunları konuşmak istersen buradayım” gibi ifadeler kullanmak daha anlamlıdır.

3- Duyguları Yansıtmak ve Normalleştirmek

Hastaların yaşadığı korku, öfke, suçluluk ya da umutsuzluk gibi duygular çok doğaldır. “Böyle hissetmen çok normal” demek, kişinin kendini daha az yalnız ve anormal hissetmesini sağlar.

4- Aktif Dinleme ve Sessizliğe Saygı

İletişimde sadece konuşmak değil, dinlemek de çok önemlidir. Hastanın sözünü kesmeden, mimiklerle, göz temasıyla aktif şekilde dinlemek gerekir. Konuşmak istemediği zamanlarda da yanında sessizce var olmak, çoğu zaman kelimelerden daha fazla destek sağlar.

5- Umut Aşılamak Ama Gerçekçi Kalmak

Gerçek dışı umutlar vermek yerine, hastanın elinde olanlara odaklanmak gerekir. “Bugün kendini biraz daha iyi hissettiğini söyledin, bu güzel bir gelişme” gibi cümleler, kişinin küçük olumlu anlara tutunmasını kolaylaştırır.

6- Kişinin Kontrol Alanını Güçlendirmek

Kanser tanısı, kontrol hissini sarsabilir. Bu yüzden hastaya karar verme hakkı tanımak önemlidir. Örneğin, hangi zamanlarda ziyaret edilmek istediğini ya da ne hakkında konuşmak istemediğini belirtmesine alan tanımak bu hissi yeniden kazandırabilir.

7- Bedensel Değişimlere Hassasiyetle Yaklaşmak

Kanser tedavisi sürecinde fiziksel değişimler (saç dökülmesi, kilo kaybı vb.) hastalar için hassas bir konudur. Bu konulara dair yorum yaparken dikkatli olmak, kişinin bu konuda konuşmak istemiyorsa saygı duymak gerekir.

8- Duygusal Dayanak Olmak Ama Kurtarıcı Olmaya Çalışmamak

Psikolojik destek, hastanın yükünü paylaşmakla ilgilidir; onun yerine bu yükü taşımakla değil. Sabırla dinlemek, yanında olduğunuzu hissettirmek yeterlidir. Her problemi çözmek zorunda değilsiniz.

9- Profesyonel Destek Önerisinde Bulunmak

Bazı duygusal tepkiler, profesyonel destek gerektirebilir. Hastayı bir psikoonkologla ya da onkoloji psikoloğuyla görüşmeye teşvik etmek, iyilik haline ciddi katkı sağlayabilir.